Analiz
Fidyecilerin kurbanı olmayın
Sophos, fidye yazılımlarının neden olabileceği olası zararları en aza indirmek için kullanıcılara şu tavsiyelerde bulunuyor:
1.Düzenli olarak yedek alın ve ana sistemlerinizin haricinde, çevrimdışı ortamda taze bir yedek saklayın: Fidye yazılımları dosyalarınızı şifrelerken sistemlerinizin bağlı olduğu depolama alanlarını da hedefleyebilirler. Ayrıca yanlışlıkla dosyaların silinmesi, sistem arızaları ve doğal afet gibi durumlarda önemli dosyaların bir yedeğinin olması gerekir.
2.Dosya uzantılarını görünür yapın: Windows işletim sisteminin varsayılan ayarı, dosya uzantılarını gizleyecek şekilde. Bu durumda bir dosyayı tanımlamak için dosya simgesine bakmak gerekir. Oysa dosya uzantılarını görünür yaparak alışık olmadığınız, kötü niyetli dosyaları çok daha kolay tespit edebilirsiniz.
3.JavaScript (.JS) dosyalarını Notepad uygulamasında açın: JavaScript dosyalarını Notepad uygulamasında açmak, zararlı kodların çalışmasına neden olmadan dosya içeriğini görebilmenizi sağlar.
4.E-posta ekindeki dokümanların makro fonksiyonunu aktif hale getirmeyin: Microsoft yıllar önce makroların otomatik olarak çalışmasının önüne geçmiş olsa da, özellikle kötü niyetli yazılımlara sahip dosyalarını ısrarla makroları aktif hale getirmeye çabaladığı da bir gerçek.
5.Ne olduğunu bilmediğiniz dosya eklerini açmayın: Bazı durumlarda e-posta ekindeki dosyanın istediğiniz dosya olduğundan emin olamaz, bu dosyayı açmak gerektiğini düşünürsünüz. Oysa emin değilseniz açmayın.
6.Kendinize ihtiyacınız olandan daha fazla yetki vermeyin: Kullandığınız sistemde yönetici yetkiniz olsa bile gerekmedikçe dosya açma, internette gezinme ve diğer gündelik işler sırasında sisteme yönetici olarak giriş yapmaktan kaçının.
7.Microsoft Office görüntüleyicilerini kullanın: Microsoft Office dosya görüntüleyicileri Word, Excel, PowerPoint gibi dosyaların içeriğini yanlışlıkla makroları aktif hale getirmeden görüntülemenizi sağlar. Böylece dosya içeriğine bakarken tuzağa düşmenizi de engeller.
8.Yamalarınızı ihmal etmeyin: Zararlı yazılımlar sadece belli yazılımlarla değil, her türlü sistem açığı üzerinden bilgisayara giriş yapabilirler. İşletim sistemini ve yazılımları ne kadar güncel tutarsanız, güvenlik açıkları nedeniyle zarar görme riskiniz o kadar azalır.
9.İş uygulamalarınızla gelen güvenlik özelliklerini aktif hale getirin: Yeni uygulamalar, beraberinde “internetten gelen dosyalarda makro fonksiyonlarının çalışmasını engelle” gibi yeni özelliklerle gelir. Bunları kullanmayı ihmal etmeyin.
10.Çağdaş güvenlik uygulamalarından destek alın: Fidye yazılımları ve benzer inatçı tehditleri sistemlerden uzak tutmak, her aşamada özenli bir koruma gerektirir. Bunun için çağdaş güvenlik yazılımlarından yardım alın.
Analiz
Şehirlerin Geleceği ‘Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’nde Değerlendirilecek
Kentleşme her geçen gün artıkça operasyon ve hizmetlerin deneyimini iyileştirmek, altyapıları buna göre planlamak gerekiyor. Küresel olarak her hafta 3 milyon kişi kentlere taşınırken, Birleşmiş Milletler‘in tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’inin kentlerde yaşaması bekleniyor. 44 yıldır bilişimin gücünü akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için kullanan SAMPAŞ Holding, kentleşmenin ve kentliliğe bağlı sorunların giderek arttığı bir dünyada kentlerin günümüzde ve gelecek nesiller için nasıl daha yaşanılabilir hale getirileceğiyle ilgili çözümleri, 8 Haziran 2024’te İstanbul’da gerçekleştireceği Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’nde paylaşacak…
2050 yılına kadar dünya genelinde kentsel alanlarda yaklaşık 2,5 milyar daha fazla sayıda insanın yaşayacağı öngörülüyor. Çok hızlı büyüyen ve gelişen ketlerin akıllı ve dirençli bir hale getirilmesi gerekiyor. Bunun da yolu barınmadan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere kadar birçok faktörü içinde barındıran bütünsel bir akıllı şehir vizyonunun planlanmasından geçiyor.
Tüm dünyanın üzerine çalıştığı, gelişmiş ülkelerin büyük yatırımlar yaptığı akıllı ve dirençli kent vizyonunu yakalamak için SAMPAŞ Holding tarafından yerel yönetimlerin katılacağı Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi düzenleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu’nun katılımıyla, 8 Haziran tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek zirvede bir kentin akıllı ve dirençli olabilmesi için gerekli olan tüm standartlar masaya yatırılacak ve yerel yönetimlerle birlikte incelenecek.
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla ilgili olarak değerlendirme de bulunarak “Kentlerin ve kentlerde yaşayan insanların ihtiyaçları her geçen gün değişirken değişimlere uyum gösteren, gelişen risklere karşı daha dirençli bir yaşam sunan bir kent anlayışı şekillenmeye devam ediyor. Verinin anlık toplanmasını, analiz edilmesini ve kenti yöneten kararlara yön vermesini sağlayan teknolojiler, insan, doğa ve yapılar arasında kusursuz bir uyum oluştururken, bu duruma dayalı kentlerde yaşama potansiyelimizi de artırıyor.
SAMPAŞ Holding olarak biz, verilerin altyapılarla kesintisiz etkileşime girdiği ve tüm canlıların ihtiyaçlarının anında karşılandığı kentlerin kurulabileceğini biliyoruz. İnovasyonun gücüyle, bugünden başlayarak gelecek nesiller için dirençli ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek üzere teknolojiler, politikalar ve insanlar arasındaki uyumu ve bu konudaki bilinci artırmayı amaçlıyoruz.
Bu bağlamda, 8 Haziran’da İstanbul’da Türkiye’deki yerel yönetim idarecileriyle kentlerin geleceğini “Akıllı ve Dirençli Ketler Zirvesi’yle” şekillendiriyoruz.
Analiz
Blok zincirine umutlu bakış
Konuya dair hem olumlu, hem acabalı beklentiler, derginin kapağındaki grafik tasarımda görünüyor: Sağ üstteki büyük mavi karede “umut” yazılı. Sol alttaki kırmızı karede “aşırı umut/gaza gelmek” yazılı. İki kare birbirine yaklaşıp az biraz çakışınca, orada oluşan yeni karede ise “gelecek, burada” yazılı. Blok zincirine dair iki zıt uçta birikmiş beklentiye karşın, ortada bir umut var. Konuya dergide ayrılan 90 sayfada, bu noktaya nereden nasıl geldik, neredeyiz, nereye gidiyoruz işlenmiş.
Konunun uzmanlarının, gerek umut, gerekse “aşırı” umutla soslanan blok zinciri konusunu çeşitli boyutlardan ele aldıkları makaleleri özetlemek mümkün değil. Ama, bir bilimcimiz de dergide. ABD’de yaşayan bilişimcimiz, Cornell/NY Üniversitesi hocası Emin Gün Sirer’in, “Acaba blok zinciri ne kadar güvenli olabilir?” konulu araştırmaları özetlenmiş. Makaleler, doğruluğu tam saptanmadan, “doğruluğu” peşinen kabul edilmiş yargılarla hareket etmenin yol açabileceği “çukurlara” dikkat çekiyor: “Blok zincirini anlamak için ilk yapacağınız şey, delice tahminleri bir kenara bırakmanız olacaktır.”
MIT uzmanlarına göre, zaten Bitcoin’de bir gelecek yok. Üretimi sırasında ortaya çıkan muazzam elektrik faturaları şaka gibi. Konuyu İzlanda’da araştırarak dünya ekranlarına taşıyan BBC Click, bir Bitcoin “üretim merkezinde” (!) aylık elektrik faturasının bir milyon Euro’nun üzerinde olduğunu duyurdu. Deutsche Welle de şöyle diyor: “Bitcoin’in çok basit bir nedenden dolayı \”kirli\” bir sanal para birimi olduğu görüşünü savunuyorlar. Her bir Bitcoin, anlaşılması çok zor algoritmaların altına saklanmış sanal altın zerrelerden oluşuyor ve bunların üretiminde çok yoğun bir biçimde bilgisayar enerjisine ihtiyaç duyuluyor.” (14.12.17)
Bitcoin’in olumsuzlukları ile blok zincirinin olası olumlulukları, tartışmaların iki zıt ucunda.
Blok zinciri, Bitcoin’le ilgili tartışmaların uzağına düşüyor iyice. The Economist, 8 Mayıs tarihli sayısında (Special Report: Financial Inclusion) şöyle yazdı: “Blok zincirinin, ödeme sistemleri için büyük bir potansiyeli var. Ama şimdilik bu henüz gerçekleşmedi. Merkezi Brüksel’de olan, dünyada 11 bin bankanın kullandığı Swift, dünyada bankalararası ödemelerin yarısını yapıyor. Swift’in de uzun vadede blok zincirini kullanmaya başlayacağı düşünülüyor.”
Bizde de bu konunun hukuki boyutunun hukukçular açısından daha iyi anlaşılması için olumlu bir adım atıldı: Dünya Ekonomik Forumu’nun San Fransisco’da açtığı 4’üncü Sanayi Devrimi Merkezi’nin Başkanı Murat Sönmez, TBMM’de sunum yaptı. TBMM Sanayi, Ticaret, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na yeni teknolojiler çerçevesinde blok zincirini de anlattı. Bu teknolojiye dayanan altyapılı evrak sistemiyle tapu kaydı gibi devlet hizmetlerinin çok hızlı bir şekilde yapılabileceğini, akıllı kontratlar oluşturularak yasal düzenlemelerin bu sistem üzerinden yapılabileceğini söyledi.
Analiz
Pepsi akıllı telefon üreteceğini resmen doğruladı
Geçtiğimiz gün yaptığımız haberde Pepsi’nin kendi akıllı telefonunu çıkarabileceği yönündeki bilgileri sizlere aktarmıştık. Pepsi yaptığı açıklamayla birlikte telefon geliştirdiklerini onayladı. Üstelik yalnızca tek bir telefonla da yetinmeyecekler gibi görünüyor.
Konuya açıklık getiren Pepsi’nin basın sözcüsü, Çin pazarına birçok akıllı telefon ve aksesuar süreceğini açıkladı. Önümüzdeki aylarda piyasaya sürülecek bu cihazların resmi teknik özellikleri henüz bilinmese de en azından Pepsi’nin gerçekten de bu işe giriştiğini artık biliyoruz. Bunun yanı sıra yapılan açıklamada Pepsi’nin her zaman popüler kültürün hızını yakaladığı ve günümüzde kullanıcılarla etkileşim kurmanın yolunun teknolojiden geçtiği ifade edildi. Akıllı telefon üretimi yapmayacağını ve bunun için bir firmayla anlaştığını belirten Pepsi, böylece markayı daha üst noktaya taşımak istediklerini dile getirdi.
-
Mobil8 ay önce
Yeni Samsung Galaxy S10 Ailesi
-
Mobil8 ay önce
Bill Gates’ten iPad yorumu!
-
Internet8 ay önce
IPV6 Forum Türkiye Kuruldu
-
Internet8 ay önce
Kablosuz internet ağları korumasız
-
Android8 ay önce
Android Oyunu: Radiant Free
-
Donanım8 ay önce
AMD Ryzen™ 7 İşlemcilerle
-
Oyun8 ay önce
Cebinizdeki IQ oyunu: NumerIQ
-
Internet8 ay önce
Online alışverişe çığır açan teknolojiler damga vuracak