Analiz
Sürdürülebilir iş ve yaşam için teknoloji
Teknoloji ve iş süreç yönetimi alanında dünyanın lider şirketlerinden Xerox, daha iyi bir çalışma ortamı, sosyal yaşam, sürdürülebilir bir çevre ve üretim sistemi geliştirmek için bağımsız kuruluşların denetiminde kendisine hedefler koyuyor, duyarlı bir çalışma ve üretim şekline şirket hedeflerinden ödün vermeden de ulaşılabileceğini gösteriyor. Xerox’un 2006 yılından itibaren her yıl düzenli olarak açıkladığı Küresel Vatandaşlık Raporu, kurumun yönetim ve çalışan değerlerini, çevre politikalarını, inovasyon çalışmalarını, sürdürülebilir iş yaklaşımlarını ve sosyal sorumluluklarını ortaya koyuyor. Xerox’un 2016 yılı Küresel Vatandaşlık Raporu’nda öne çıkan konu başlıkları ve alınan sonuçlar:
Müşteri memnuniyeti her şeyin önünde
Xerox, geliştirdiği inovatif teknolojileri müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini esas alarak geliştiriyor. Küresel Vatandaşlık Raporu’nda, faaliyet gösterdiği her ülkede aynı kalitede hizmet verdiğini ve müşteri memnuniyetini esas aldığını belirtiyor.
En İyi 100 Kurumsal Vatandaştan biri
Xerox, Kurumsal Sorumluluk Dergisi tarafından “En İyi 100 Kurumsal Vatandaş”listesinde gösterildi. Xerox ayrıca Dow Jones’un 2016 yılı Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan birkaç şirketten biri oldu.
2500 STK’ya maddi destek
2500’den fazla sivil toplum kuruluşu, lise ve üniversite Xerox Foundation’dan bağış, hediye ve toplumsal katılım faaliyetini içeren finansal yardım aldı.
Doğaya karşı duyarlı
Xerox dünya çapındaki tesislerinde enerji tüketimini yüzde 12, emisyon oranlarını ise yüzde 20 oranında düşürdü. Bu da yaklaşık 65.000 ton karbondioksit eşdeğerine denk geliyor.
Trafikten sağlığa teknolojileri ile yaşamın içinde
Xerox ve ABD Florida Eyaleti Ulaştırma Departmanı, kullanıma sunmaya hazırlandıkları araç otoban gişe geçiş sistemi ile operasyon verimliliğini, Florida halkının ve ziyaretçilerin memnuniyetini artırmayı hedefliyor. Xerox’un buna benzer olarak kent içi toplu taşıma sistemlerinde bilet, jeton, kart gibi sistemlerin yerine kişisel mobil cihazların kullanılmasını sağlayan Xerox Seamless çözümü; ABD’de kullanılan “Car Pooling”(Araçta taşınan yolcu sayısına göre ücretlendirme) sisteminin doğru işlemesini, hatalı geçişlerin cezalandırılmasını sağlayan kızıl ötesi takip sistemi; biletleme sistemleri üzerinden toplu taşıma araçlarının trafik akışını, insanların bu araçları kullanım biçimlerini ve kullanım yoğunluğunu saptayan şehir gösterge panelleri; sürücülere gidilen güzergahtaki boş park alanları, ücretler, zamanlama ve alternatif otopark bilgileri hakkında bilgi veren Xerox Merge sistemi ve Xerox Merge çözümünün Los Angeles için uyarlanmış hali denebilecek Xerox LA ParkExpress sistemi gibi teknoloji çözümleri, Xerox’un toplumsal yaşamı kolaylaştırmaya yönelik çözümlerinden bazıları.
Her ırk renk ve azınlığın eşitliği
Xerox’un Amerika operasyonlarında çalışanların yüzde 60’ı kadın. Kadınlar yönetici kadrolarının yüzde 32’sini oluşturuyor. Azınlıklar ise çalışanların yüzde 48’ini oluşturuyor ve bu kişilerin yüzde 15’i yönetici pozisyonunda bulunuyor.
Xerox CEO’su Ursula Burns; Küresel Vatandaşlık Raporu ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Sosyal sorumluluk Xerox’un en önemli değeri olarak kalmaya devam edecek. 50 yıldan fazla bir süredir, Xerox’un küresel vatandaşlık öncelikleri dünyaya olumlu etkide bulunmaya devam ediyor. Bütünlük, inovasyon, sürdürülebilirlik ve toplumsal faydayı içeren kurumsal değer ve kültürümüzü korumaya, yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.
Xerox’un yönetilen baskı hizmetleri ve doküman teknolojileri alanındaki çalışmaları da şirketlerin baskı giderlerini düşürmesinin yanı sıra karbon ayak izini azaltarak doğaya ve toplumsal sürekliliğe fayda sağlıyor. Xerox CompleteView Pro gibi yazılım çözümleri ile de baskı kullanım ve maliyetlerini analiz ederek şirketlerin sarf malzeme miktarları ile güç tüketimleri ve karbondioksit emisyon oranlarını azaltmalarına yardım ediyor. Xerox’un EA (Emulsion Aggregation) toneri her baskı sürecinde yüzde 30-35 oranlarında tasarruf elde edilmesini sağlıyor.
Analiz
Şehirlerin Geleceği ‘Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’nde Değerlendirilecek
Kentleşme her geçen gün artıkça operasyon ve hizmetlerin deneyimini iyileştirmek, altyapıları buna göre planlamak gerekiyor. Küresel olarak her hafta 3 milyon kişi kentlere taşınırken, Birleşmiş Milletler‘in tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’inin kentlerde yaşaması bekleniyor. 44 yıldır bilişimin gücünü akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için kullanan SAMPAŞ Holding, kentleşmenin ve kentliliğe bağlı sorunların giderek arttığı bir dünyada kentlerin günümüzde ve gelecek nesiller için nasıl daha yaşanılabilir hale getirileceğiyle ilgili çözümleri, 8 Haziran 2024’te İstanbul’da gerçekleştireceği Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’nde paylaşacak…
2050 yılına kadar dünya genelinde kentsel alanlarda yaklaşık 2,5 milyar daha fazla sayıda insanın yaşayacağı öngörülüyor. Çok hızlı büyüyen ve gelişen ketlerin akıllı ve dirençli bir hale getirilmesi gerekiyor. Bunun da yolu barınmadan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere kadar birçok faktörü içinde barındıran bütünsel bir akıllı şehir vizyonunun planlanmasından geçiyor.
Tüm dünyanın üzerine çalıştığı, gelişmiş ülkelerin büyük yatırımlar yaptığı akıllı ve dirençli kent vizyonunu yakalamak için SAMPAŞ Holding tarafından yerel yönetimlerin katılacağı Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi düzenleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu’nun katılımıyla, 8 Haziran tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek zirvede bir kentin akıllı ve dirençli olabilmesi için gerekli olan tüm standartlar masaya yatırılacak ve yerel yönetimlerle birlikte incelenecek.
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla ilgili olarak değerlendirme de bulunarak “Kentlerin ve kentlerde yaşayan insanların ihtiyaçları her geçen gün değişirken değişimlere uyum gösteren, gelişen risklere karşı daha dirençli bir yaşam sunan bir kent anlayışı şekillenmeye devam ediyor. Verinin anlık toplanmasını, analiz edilmesini ve kenti yöneten kararlara yön vermesini sağlayan teknolojiler, insan, doğa ve yapılar arasında kusursuz bir uyum oluştururken, bu duruma dayalı kentlerde yaşama potansiyelimizi de artırıyor.
SAMPAŞ Holding olarak biz, verilerin altyapılarla kesintisiz etkileşime girdiği ve tüm canlıların ihtiyaçlarının anında karşılandığı kentlerin kurulabileceğini biliyoruz. İnovasyonun gücüyle, bugünden başlayarak gelecek nesiller için dirençli ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek üzere teknolojiler, politikalar ve insanlar arasındaki uyumu ve bu konudaki bilinci artırmayı amaçlıyoruz.
Bu bağlamda, 8 Haziran’da İstanbul’da Türkiye’deki yerel yönetim idarecileriyle kentlerin geleceğini “Akıllı ve Dirençli Ketler Zirvesi’yle” şekillendiriyoruz.
Analiz
VMware ve AWS ’den bulut servisi : “VMware Cloud on AWS”
Bulut altyapısı ve Kurumsal mobilitede lider VMware, Inc. (NYSE: VMW) ve bir Amazon.com şirketi olan Amazon Web Services, Inc. (AWS), entegre bir hibrit bulut servisi VMware Cloud™ on AWS’yi sunmaya yönelik stratejik iş birliklerini duyurdular. Sunulacak hibrit bulut servisi, müşterilere özel bulutun liderinden, dünyanın en popüler, güvenilir ve dayanıklı genel bulutuna kadar tam kapsamlı yazılım tabanlı veri merkezi deneyimini (SDDC) sunacak. VMware Cloud™ on AWS, müşterilere VMware vSphere® tabanlı özel, genel ve hibrit bulut ortamlarında uygulamalarını çalıştırma imkânını tanıyacak. VMware tarafından talep üzerine sunulacak, satılacak ve desteklenecek bu ölçeklenebilir servis, VMware müşterilerinin, AWS’nin küresel kullanım alanı ve servis çeşitliliğinden yararlanmak için mevcut VMware yazılım ve araçlarını kullanmalarına olanak tanıyacak. Bunlara depolama, veri tabanları, analiz ve diğer seçenekler dahil.
Çoğu büyük şirket, vSphere tabanlı özel bulutlarında uygulamalarını çalıştırmak için VMware’e güveniyor. Çoğunlukla da aynı şirketler AWS üzerinde uygulama çalıştırıyorlar. Müşteriler, giderek artan oranda iki şirketten mevcut tesis içi ortamlarını AWS’nin yanı sıra güvendikleri VMware yazılım ve araçlarını kullanarak işletmenin kolaylaştırılmasını talep ediyorlar.
VMware Cloud on AWS, dünyanın önde gelen özel b ulut ve dünyanın önde gelen genel bulutunu entegre edecek, ortaklaşa geliştirilmiş bir çözüm olarak öne çıkıyor. VMware Cloud on AWS, gücünü VMware vSphere, VMware Virtual SAN™ ve NSX™ sanallaştırma teknolojilerini entegre eden birleşik SDDC platformu VMware Cloud Foundation™’dan alıyor. VMware Cloud on AWS, AWS servislerinin tümüne işlevsel, esnek ve AWS Cloud’dan beklenen güvenlik seviyesiyle erişim sunacak. Bu yeni servis, her iki şirketin de mühendislik, operasyon, destek ve satış gibi kaynaklara yönelik yatırımlarının önemli bir örneği niteliğinde. Çözüm, yeni nesil, esnek, sanal olmayan sunucu altyapısı üzerinde çalışacak. Müşteriler, mevcut VMware ticari anlaşmaları aracılığıyla servisleri satın alabilecek ve VMware Cloud on AWS hibrit bulut ortamına yönelik sadakat indirimi imkânından yararlanmak için mevcut VMware yazılım yatırımlarını kullanabilecekler.
VMware CEO’su Pat Gelsinger, iş birliğiyle ilgili şu görüşü paylaşıyor: “VMware Cloud on AWS müşterilerimize her iki dünyanın da avantajlarını yaşama imkânını sunacak. Bu yeni servis müşterilerimizin, mevcut uygulama ve süreçlere yaptıkları yatırımlarını korumalarını sağlarken, küresel bir erişim, gelişmiş beceriler ve AWS genel bulutun ölçeğinden yararlanmalarına olanak tanıyacak.”
AWS CEO’su Andy Jassy ise şu görüşü paylaşıyor: “Müşterilerimiz bizden sürekli AWS’nin yanı sıra mevcut veri merkezi yatırımlarını kullanmayı kolaylaştırmamızı istiyorlardı. Çoğu şirket zaten VMware kullanarak sanallaştırma süreçlerini tamamlamıştı. Şimdi de VMware Cloud on AWS ile ilk kez müşteriler için mevcut VMware araçlarını AWS üzerinde kullanarak istikrarlı ve akıcı bir hibrit BT ortamına kavuşmak mümkün olacak. Üstelik bunun için özgün donanım satın almak, uygulamaları yeniden yazmak ya da işletim modelini yeniden yapılandırmak da gerekmeyecek.”
Analiz
Lenovo’dan dev ekranlı akıllı telefon sürprizi
Teknoloji dünyası birkaç gün sonra başlayacak olan IFA 2015’e kilitlenmiş durumdayken Lenovo bu karmaşa içinde sessiz sedasız yeni bir telefon tanıttı. Duyuru sessiz sedasız gerçekleşse de Lenovo Phab Plus dev ekranıyla çok ses getireceğe benziyor.
5,5 inç ve üzeri ekrana sahip telefonlara bile henüz tam alışamamışken Lenovo cesur bir hamleyle 6,8 inçlik bir akıllı telefonla geldi. Karşılaştırmak açısından şöyle söyleyelim; Lenovo Phab Plus, Google’ın 7 inçlik Nexus 7 tabletinden yalnızca 0,2 inç daha küçük. Lenovo Phab Plus iddialı ekran boyuna rağmen ne yazık ki yalnızca 1080p çözünürlük sunuyor. Telefonun diğer özellikleri arasında ise Snapdragon 615 işlemci, 2 GB RAM, 32 GB dahili hafıza, 13 MP arka kamera, 5 MP ön kamera ve 3.500 mAh kapasiteli pil yer alıyor. Çin’de yaklaşık 400 dolardan satışa sunulan Lenovo Phab Plus’ın yurt dışına çıkıp çıkmayacağı henüz belli değil.
-
Mobil2 ay önce
Yeni Samsung Galaxy S10 Ailesi
-
Internet2 ay önce
IPV6 Forum Türkiye Kuruldu
-
Internet2 ay önce
Kablosuz internet ağları korumasız
-
Internet2 ay önce
Online alışverişe çığır açan teknolojiler damga vuracak
-
Mobil2 ay önce
Bill Gates’ten iPad yorumu!
-
Donanım2 ay önce
Google bombayı önümüzdeki ay patlatıyor!
-
Yazılım2 ay önce
e-toplum 18 MAYIS 2018 / 10:27 Defileye gemi getirdi
-
Oyun2 ay önce
Cebinizdeki IQ oyunu: NumerIQ