Analiz
Leica ile birlikte tasarlanan Xiaomi 13 Ultra tanıtıldı
Xiaomi ve Leica’nın mobil görüntüleme teknolojilerinde çığır açan iş birliğinin en son ürünü olan Xiaomi 13 Ultra, özel bir etkinlikle tanıtıldı. 1 inç sensör ve değişken diyafram açıklığına sahip ana kamerayı merkeze alan dörtlü kamera kurulumu, mükemmel renk doğruluğuna sahip ultra kaliteli WQHD+ ekran ve üst düzey amiral gemisi Snapdragon® 8 Gen 2 ile klasik bir tasarımı bir araya getiriyor. Xiaomi, yeni akıllı telefonu Xiaomi 13 Ultra ile kullanıcısına profesyonel kamera deneyimi sunuyor.
Leica’nın Summicron lensinde çığır açan geliştirmeler
Xiaomi ve Leica’nın görüntüleme alanındaki stratejik iş birliğinde çok önemli bir adım daha atıldı. Summicron lensinde yapılan geliştirmeler sonucunda mobil görüntüleme alanında çığır açan bir ilerleme yaşanıyor.
Leica M serisinin optik konseptinden uyarlanan Xiaomi 13 Ultra’nın Leica optik sistemi, kompakt boyutu, geniş diyafram açıklığı, üstün görüntüleme performansı, güvenilirlik ve dayanıklılık özellikleriyle öne çıkıyor. Lens, tasarım hassasiyetini optik sınıra yaklaştırarak nanometre seviyesine ulaşmasını sağlayan ultra yüksek dereceli bir polinom tasarım kullanıyor. Diğer taraftan çok katmanlı kaplama, parlamayı ve gölgelenmeyi büyük ölçüde azaltarak aşırı soğuk ve aşırı sıcak ortamlarda istikrarlı bir performans sunuyor.
Xiaomi 13 Ultra, 12 mm (ultra geniş açı), 23 mm (geniş açı), 75 mm (telefoto), yeni 120 mm’ye (süper telefoto) kadar değişen odak aralıklarını kapsayan Leica optik lenslerden oluşan dörtlü kamera kurulumunun yanı sıra sensör içi yakınlaştırma (In-Sensor-Zoom) aracılığıyla ekstra 46 mm ve 240 mm uzunluklar içeriyor. Akıllı telefonun profesyonel kamera ayarı, tam odak mesafesi esnekliğine ek olarak değişken diyafram açıklığı sunuyor. Daha fazla ışık ve yumuşak, sığ bir alan derinliği sağlayan ƒ/2.0’dan daha geniş bir diyafram açıklığına sahip Xiaomi 13 Ultra’nın üç kamerası daha kısa deklanşör sürelerine olanak tanıyor. Böylece doğal ve kaçırılmayacak anların daha hızlı yakalanmasını sağlıyor. Ultra büyük 1 inç IMX989 sensör ve ƒ/1.9 ile ƒ/4.0 arasında geçiş yapabilen yeni bir fiziksel iki kademeli diyafram açıklığına sahip olan ana kamera, içerik oluşturuculara farklı senaryolara göre pozlamaları özelleştirme konusunda daha fazla özgürlük sunuyor.
Sokak fotoğrafçılarının yaygın olarak kullandığı \”hiperfokal mesafe\” çekim yönteminden esinlenen Xiaomi 13 Ultra, odak noktasını manuel olarak ayarlayarak odaksız fotoğraflar çekmeye ve daha sonra anı yalnızca 0,8 saniyede başlayıp çekim yapmaya olanak tanıyan yeni bir Hızlı Çekim modu da getiriyor.
Çekimden sunuma kadar uçtan uca desteklenen profesyonel kamera özelliği
Xiaomi 13 Ultra, RAW iş akışını tamamen optimize ediyor ve görüntünün dinamik aralığını, ayrıntılarını ve dokusunu en üst düzeye çıkarmak için daha fazla algoritmayı RAW alanına taşıyarak görüntüleme kalitesini önemli ölçüde arttırıyor. Ana kamera 50MP RAW desteğiyle daha yüksek bir görüntüleme çözünürlüğü sunarken, verileri doğrudan bilgi işlem akışından alarak daha iyi çözünürlük ve yüksek dinamik aralık sağlayan çok kareli 14-bit UltraRAW’ı da destekliyor. Adobe tarafından oluşturulan kamera profilleri, post prodüksiyon için daha iyi bir başlangıç noktası sağlıyor.
Xiaomi 13 Ultra, mükemmel renk doğruluğu ve 2600 nit’e kadar maksimum parlaklığa sahip 6,73 inç profesyonel düzeyde WQHD+ ekrana sahip. Ayrıca bu ekran, son zamanlarda piyasaya sürülen Xiaomi cihazları genelinde farklı ekranlarda doğru ve tutarlı renk sunumu sağlamak için mükemmel otomatik renk yönetimini destekleyen yeni CIE 2015 kolorimetrisi temel alınarak kalibre edildi.
Xiaomi 13 Ultra ayrıca, Dolby Vision® ile desteklenen uçtan uca deneyimle, canlı renkler, şaşırtıcı kontrast ve parlaklığın yanı sıra karanlık ve aydınlık alanlarda zengin ayrıntıların panoramik görüntüsünü yakalıyor ve kullanıcılara Dolby Vision®’ı destekleyen UGC topluluklarında kendi yaratıcı içeriklerini paylaşma fırsatı sunuyor.
Kendi geliştirdiği ısı dağıtımı teknolojisi ve Xiaomi Surge Pil Yönetim Sistemi ile ultra hızlı deneyim
Xiaomi Ultra ürün serisinin geleneksel başyapıtı olan Xiaomi 13 Ultra, birinci sınıf bir amiral gemisi deneyimi için bir dizi yenilikçi teknolojinin yanı sıra mevcut en güçlü donanım yapılandırmasını içeriyor.
Xiaomi 13 Ultra, dairesel kamera modülü, tek parçadan oluşan metal çerçevesi ve deri dokulu kaplamasıyla Leica’nın M kamera serisinin klasik görünümünü yansıtıyor. 227 g¹ ağırlığında olan ve tek parçadan oluşan metal çerçevesiyle önceki nesle göre bükülmelere karşı daha fazla dayanıklılık sağlayan akıllı telefon tasarımı, tüm yapı için sağlam bir temel ve daha güvenli bir tutuş sağlıyor. İkinci nesil antibakteriyel nanoteknoloji silikon deri ile kaplı Xiaomi 13 Ultra’nın arka paneli sadece parmak izlerine ve lekelere karşı dayanıklı olmakla kalmıyor, aynı zamanda antibakteriyel ve sararmaya karşı da dayanıklılık gösteriyor. Bakteriyel inhibisyon oranı %99’a kadar ulaşabiliyor ve neredeyse her ortam için mükemmel bir seçim oluşturuyor.²
4 nm teknolojisiyle üretilen en yeni Snapdragon® 8 Gen 2 amiral gemisi işlemciyle donatılan Xiaomi 13 Ultra, performansı en üst düzeye çıkarırken enerji tüketimini de azaltıyor. Cihaz 16GB LPDDR5x’e kadar RAM ve 1 TB’a kadar UFS4.0 depolamanın yanı sıra FBO (Dosya Tabanlı Optimizasyon) desteğine de sahip. Xiaomi 13 Ultra ayrıca 4K 60Hz’e kadar DisplayPort video çıkışı sağlayan bir USB 3.2 Gen 1 arayüzü içeriyor.
Xiaomi’nin kendi geliştirdiği Loop LiquidCool teknolojisi sayesinde, havacılık sektörü düzeyinde büyük toroidal soğutma sisteminin bir akıllı telefonda ilk kez uygulandığı Xiaomi 13 Ultra, \”buhar-sıvı ayrımı\” yapısıyla iç sirkülasyonun \”tek yönlü iletimini\” sağlıyor. Bu, geleneksel VC’lerin üç katından daha fazla eşdeğer termal iletkenlik sağlıyor ve ısı dağıtım kapasitesi 10 W’ı aşıyor. Bu üstün ve gelişmiş teknoloji ile Xiaomi 13 Ultra, ısı nedeniyle kare hızı düşmeden istikrarlı 4K 60fps video kaydını destekliyor.³
Xiaomi Surge P2 Şarj Çipi ve Xiaomi Surge G1 Pil Yönetim Çipini 5.000mAh pil ile eşleştiren Xiaomi 13 Ultra, bir dizi pil sağlık durumu işlevinden yararlanıyor ve pil ömrünü son derece ayrıntılı düzeylerde tahmin edebiliyor. Xiaomi 13 Ultra ayrıca pil azaldığında otomatik olarak tetiklenerek arka plan etkinliklerini sınırlayan ve 60 dakikaya kadar ek bekleme süresi sunan yeni bir Hazırda Bekleme modu içeriyor⁴.
Analiz
Şehirlerin Geleceği ‘Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’nde Değerlendirilecek
Kentleşme her geçen gün artıkça operasyon ve hizmetlerin deneyimini iyileştirmek, altyapıları buna göre planlamak gerekiyor. Küresel olarak her hafta 3 milyon kişi kentlere taşınırken, Birleşmiş Milletler‘in tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’inin kentlerde yaşaması bekleniyor. 44 yıldır bilişimin gücünü akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için kullanan SAMPAŞ Holding, kentleşmenin ve kentliliğe bağlı sorunların giderek arttığı bir dünyada kentlerin günümüzde ve gelecek nesiller için nasıl daha yaşanılabilir hale getirileceğiyle ilgili çözümleri, 8 Haziran 2024’te İstanbul’da gerçekleştireceği Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’nde paylaşacak…
2050 yılına kadar dünya genelinde kentsel alanlarda yaklaşık 2,5 milyar daha fazla sayıda insanın yaşayacağı öngörülüyor. Çok hızlı büyüyen ve gelişen ketlerin akıllı ve dirençli bir hale getirilmesi gerekiyor. Bunun da yolu barınmadan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere kadar birçok faktörü içinde barındıran bütünsel bir akıllı şehir vizyonunun planlanmasından geçiyor.
Tüm dünyanın üzerine çalıştığı, gelişmiş ülkelerin büyük yatırımlar yaptığı akıllı ve dirençli kent vizyonunu yakalamak için SAMPAŞ Holding tarafından yerel yönetimlerin katılacağı Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi düzenleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu’nun katılımıyla, 8 Haziran tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek zirvede bir kentin akıllı ve dirençli olabilmesi için gerekli olan tüm standartlar masaya yatırılacak ve yerel yönetimlerle birlikte incelenecek.
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla ilgili olarak değerlendirme de bulunarak “Kentlerin ve kentlerde yaşayan insanların ihtiyaçları her geçen gün değişirken değişimlere uyum gösteren, gelişen risklere karşı daha dirençli bir yaşam sunan bir kent anlayışı şekillenmeye devam ediyor. Verinin anlık toplanmasını, analiz edilmesini ve kenti yöneten kararlara yön vermesini sağlayan teknolojiler, insan, doğa ve yapılar arasında kusursuz bir uyum oluştururken, bu duruma dayalı kentlerde yaşama potansiyelimizi de artırıyor.
SAMPAŞ Holding olarak biz, verilerin altyapılarla kesintisiz etkileşime girdiği ve tüm canlıların ihtiyaçlarının anında karşılandığı kentlerin kurulabileceğini biliyoruz. İnovasyonun gücüyle, bugünden başlayarak gelecek nesiller için dirençli ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek üzere teknolojiler, politikalar ve insanlar arasındaki uyumu ve bu konudaki bilinci artırmayı amaçlıyoruz.
Bu bağlamda, 8 Haziran’da İstanbul’da Türkiye’deki yerel yönetim idarecileriyle kentlerin geleceğini “Akıllı ve Dirençli Ketler Zirvesi’yle” şekillendiriyoruz.
Analiz
Online alışverişte Türkiye’de bir ilk gerçekleşiyor!
PayU ve ComPay işbirliği sayesinde milyonlarca internet bankacılığı müşterisi, binlerce e-ticaret sitesi üzerinden yapacakları alışverişlerde banka hesabından, kredili mevduat hesabından ya da bankasının cüzdan uygulamasından kolayca ve güvenle ödeme yapabilecek. İşbirliği, kredi kartı olmayan müşterilerin yanı sıra internet alışverişlerinde kart bilgilerini paylaşmak istemeyenler için de kolay ve güvenli bir ödeme çözümü sunuyor.
Türkiye’nin önde gelen Fintech start-uplarından olan ve online alışveriş esnasında dijital bankacılık kanallarını kullanarak ödeme yapma imkanı sağlayan ComPay Ödeme Çözümleri’nin sunduğu kolay ve güvenli ödeme altyapısı, PayU platformuna entegre oldu. Bu entegrasyonla artık lider ödeme kuruluşu PayU Türkiye’nin güvenli ödeme çözümlerinden faydalanan binlerce e-ticaret sitesinde, ComPay ile ödeme kabulü mümkün oluyor, milyonlarca internet bankacılığı müşterisi artık banka hesabından, kredili mevduat hesabından ya da bankasının cüzdan uygulamasından kolayca ve güvenle ödeme yapabiliyor.
Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda hızla büyüyen FinTech alanında öncü iki şirketin gerçekleştirdiği ortaklık, ödeme sistemlerinin dinamiklerini etkileme anlamında da önem taşıyor. Sektörde farklı çözümleri sunabilmek için ciddi entegrasyon maliyetine katlanmak zorunda olan e-ticaret siteleri, bu sayede ek maliyete katlanmadan yenilikçi ödeme çözümüne tek bir kanaldan sahip olabiliyor.
İnternetten alışveriş yaparken farklı ve güvenli ödeme alternatiflerini çok daha yaygın kullanma imkanına kavuşan son tüketici, ödeme anında hesabının bulunduğu bankanın kanallarına bağlanarak bankasının güvenlik standartlarında işlemlerini tamamlayabiliyor.
Online alışveriş ve ödeme konusunda kendi alanlarındaki en iyi iki çözümü sunan PayU ve ComPay’in sahip oldukları avantajları birleştirerek güç birliği yapmaları, hizmet verdikleri e-ticaret firmaları, müşteriler ve bankalar için değer katarak Türkiye’de e-ticaretin gelişmesine de katkı sağlayacak. PayU’nun mevcut ödeme araçlarına ek olarak ComPay’in internet üzerinden farklı ödeme alternatif kanallarını kullanmak isteyen müşterilere yönelik ödeme kolaylıkları birleştiğinde milyonlarca müşteriye kolay ve güvenli ödeme alternatifleri sunulacak. E-ticaret pazarının genişlemesi için bu tip işbirlikleri büyük önem taşıyor ve sektör için örnek teşkil ediyor.
PayU Türkiye CEO’su Y. Emre Güzer, konuyla ilgili şunları söylüyor: “PayU Türkiye olarak öncelikli amacımız e-ticaret ekosistemini genişletmek. Bu doğrultuda işyerlerimize yeni müşterilere ulaşmalarını sağlayacak alternatif ödeme araçları sunmamız oldukça önem taşıyor. ComPay’in internet bankacılığı kanalları üzerinden ödeme çözümü sayesinde kartı olmayan ya da kartını internet üzerinden alışverişlerde kullanmak istemeyen milyonlarca müşteriye de online alışveriş imkanı sunmuş oluyoruz. İşyerlerimize de sadece duyulduğunda kulağa ilgi çekici gelen teknolojik yenilikler değil, gerçekten işlerine ve ticaretlerine katma değer sağlayacak, rekabette fark katabilecekleri ürünler sunmak için çalışıyoruz.”
ComPay Kurucu Ortağı İrfan Aslan, konuyla ilgili şöyle konuşuyor: “PayU Türkiye ile olan işbirliğimizden son derece memnunuz. Özellikle proje geliştirme aşamasında hem ComPay hem de PayU’nun ortak paydasının müşterilere değer sağlamak olması dolayısıyla çok kısa sürede projemizi hayata geçirdik. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıp daha güvenli çözümler sundukça işbirliğimizin gelecekte daha da kapsamlı olacağına ve sektörün de bundan pozitif etkileneceğine inanıyoruz. ComPay olarak artık binlerce e-ticaret firmasına PayU ile çok daha hızlı ulaşmayı ve çok kısa sürede ComPay İnternet Bankacılığı ile ödemenin Türkiye çapında yaygın bir ödeme alternatifi olmasını hedefliyoruz.”
Analiz
Uçaklarda ‘elektronik cihaz’ serbestliği!
Amerika Federal Havacılık Yönetimi (FAA), uçaklarda, iniş ve kalkış da dahil olmak üzere elektronik cihaz kullanımının, \”cep telefonuyla konuşma dışında\” artık serbest olduğunu bildirdi.
Amerikan hükümetinin güvenlik kurallarına göre, elektronik cihazların uçak iniş kalkışlarında kullanımı yasağı bugün kaldırıldı.
Konuya ilişkin yapılan basın açıklamasında, FAA Başkanı Michael Huerta’nın, \”Geçtiğimiz yıl, bütün uzmanları bu konuda mükemmel bir rapor hazırlamaları için yönlendirdim. Birlikte bütün yıl çalışan uzmanlar bize sağlam bir rapor verdiler. Böylece biz, güvenlik konusunda daha ileri bir adım atabiliriz. Yolcular, uçaklarda, taşınabilir elektronik cihazlarını kullanabilirler\” ifadesine yer verildi.
Karar, uçakla seyahet edenler kadarhavacılık firmaları tarafından da sevinçle karşılandı. FAA tarafından alınan yeni kararı A4A isimli havacılık sanayi ve ticaret grubu memnuniyetle karşılarken, kurumun açıklamasında, ”A4A ve üyelerimiz, elektronik cihazların kullanılabilirliğinin güvenliği konusunda FAA ile çalışacaktır” denildi.
‘UYGULAMA ZAMAN ALABİLİR’
Yeni kanunla yolcular uçaklarda, e-kitap okuma, bilgisayar oyunları ile oynama, film izleme gibi konularda serbest hareket edebilecek. FAA’in açıklamasına göre, bu konuda az da olsa hala kısıtlamalar mevcutken, örneğin, uçuş başlangıcında, hostesler veya uçak ekranları tarafından yapılan güvenlik brifingi sırasında elektronik cihazların kullanılmaması şartına yolcuların uyması gerekiyor.
Ayrıca cep telefonlarının uçuş moduna alınması veya telefon arama özellliğinin devre dışı bırakılması gerekirken, elektronik cihazların kalkış esnasında bir kazaya sebebiyet vermemesi için koltukların arka cebinde durması zorunlu olacak ve internette gezinti yapma, e-posta alıp verme, yazılı mesaj veya veri indirme işlemlerine 10 bin feet(3048 m.) yüksekliğin altında izin verilmeyecek.
‘CEP’E İZİN YOK
Yeni kurallara göre yolcular, elektronik cihazları kullanımda büyük haklara kavuşurken, cep telefonu ile sesli konuşma hakkını ise henüz elde edemedi. Federal İletişim Komisyonu uygulamaları (FCC) havadan aramalara hala izin vermiyor. FAA açıklamasına göre, elektronik cihazların kullanım kapasiteleri havayoluna göre değişiklik arz edecek. Havayolu şirketi uçuş süresince Wi-Fi sevisi sağlıyorsa elektronik cihazlar bu sistemin olanaklarından faydalanabilecek ve kablosuz klavye gibi kısa mesafeli bluetooth aksesuarları da kullanılabilecek. Ancak bazı havayolu şirketleri bu servisin kullanılmasına izin vermeyebilecek.
Birçok yeni havayolu şirketinin yeni kriterlere uyum sağlaması beklenirken, söz konusu uygulamalara geçiş zaman alacak. Uygulamaya geçişher havayoluna göre değişiklik arz edecek.
-
Mobil8 ay önce
Yeni Samsung Galaxy S10 Ailesi
-
Mobil8 ay önce
Bill Gates’ten iPad yorumu!
-
Internet8 ay önce
IPV6 Forum Türkiye Kuruldu
-
Internet8 ay önce
Kablosuz internet ağları korumasız
-
Android8 ay önce
Android Oyunu: Radiant Free
-
Donanım8 ay önce
AMD Ryzen™ 7 İşlemcilerle
-
Oyun8 ay önce
Cebinizdeki IQ oyunu: NumerIQ
-
Internet8 ay önce
Online alışverişe çığır açan teknolojiler damga vuracak